COP 26: Gelişmeleri / 8. Gün

COP 26 – Zirvede 8.  Gün “Aktivistler, Obama ve Petrol Şirketleri” 

COP26 zirvesi, hafta sonu gerçekleşen eylemlerin gölgesinde ikinci haftasına başladı.  

Küresel İklim İçin Adalet gününde, Türkiye’nin birçok şehrinde eylemler düzenlenmiş ve küresel iklim mücadelesinde adaletin sağlanması için taleplerde bulunulmuştu. COP26 Türkiye Koalisyonu’nun organize ettiği eylemlerde, yaşanılan krizlere karşı hala ciddi adımlar atılmadığı ve zirvede gerekli aksiyon kararlarının acilen alması gerektiği vurgulanmıştı. Ayrıca yapılan açıklamada iklim krizinden en çok etkilenen yoksul halkları küresel boyutta mücadeleye katılmaları için dayanışmaya çağırmışlardı. 

Pazar günü yapılan kıtalar arası ‘İstanbul Maratonu’na katılan genç iklim aktivistleri “Karbon 0 Dünya 1” pankartı açarak iklim acil durumu ilan edilmesi taleplerini duyurdu.  

Glasgow’da yapılan eylemler çok daha dikkat çekiciydi. Avrupa, Afrika ve diğer birçok ülkeden gelen, çoğunluğunu gençlerin ve yerli halkların oluşturduğu eylemlerde pankartlar, dünya liderlerini temsil eden maketler ve sloganlar eşliğinde büyük bir coşku hakimdi. İklim aktivisti Greta Thunberg yaptığı konuşmada COP26 zirvesinin, iş dünyasının bir araya gelerek sadece kendi çıkarları için kararlar aldıkları iki haftalık bir etkinlik olduğunu söyledi.  

İklim değişikliğiyle mücadelede ön saflarda olan yerli halk liderlerinin katılım gösterdiği ‘açık etkinlik’ platformunda soru cevap şeklinde ilerleyerek iklim değişikliğinin yarattığı ekonomik, sosyal ve çevresel boyutları olan krizlerden ilk ve en çok etkilenenlerin yerli halklar olduğu ve yerli halkların bu değişime nasıl uyum sağlayarak yaşamlarını sürdürebilecekleri konuşuldu. 

Bugün zirveye katılan Eski ABD Başkanı Barack Obama, Amerika’da karbon emisyonunun azaltılması için yapılan yatırımlarla elektrikli araçların üretimine geçildiğini ve 3 milyon insanın temiz enerji sektöründe istihdam edildiğini söyledi ve bu sayının bütün fosil yakıt sektörünün istihdam ettiğinden çok daha fazla olduğunu da ekledi. ABD’nin dünyanın 2. en büyük karbon üreten ülkesi olduğu ve bu nedenle temiz enerjiye geçme aşamasında dünyaya örnek olacak şekilde liderlik yapması gerektiğini de ekledi. Barack Obama’nın ayrıca katıldığı “Ada devletlerinin güçlendirilmesi iş birliği: Büyük okyanus devletlerinde çözümlerin paylaşılması” başlıklı toplantıda kendisinin de Hawaii adasında büyüdüğünü ve okyanus adalarının iklim değişikliğinde diğer büyük uluslardan çok daha az rol oynamasına rağmen en savunmasız bölgeler olduğunu söyledi. Obama, 2015 Paris zirvesinde iklim değişikliğinin etkilerini bizzat yaşayanlar olarak ada uluslarının liderlerinden konuşmalarını herkesin dinlediğini ancak yeterli önlemin alınmadığını belirtti.  Biden’ın COP26 zirvesinde verdiği taahhüt ile ada ülkelerinin de içinde olduğu finansal yatırım planına yapılacak ekstra 3 milyar dolar destek için de ayrıca teşekkür etti.  

İnsan hakları kuruluşu olan Global Witness’a göre, Birleşmiş Milletler iklim zirvelerinde gerçek manada karbon emisyonu konusunda 25 yıldır bir yere varılmamasının en büyük nedeni petrol şirketleri. Global Witness yaşam savunucuları kuruluşu, Birleşmiş Milletlerin yayınladığı katılımcı listesini baz alarak yaptığı analiz sonrası COP26 İklim Zirvesine fosil yakıt endüstrisiyle doğrudan ya da dolaylı bağlantısı olan 500’den fazla delegenin katılım gösterdiğini tespit etti. Başından beri gündemde olan ve eleştirilere neden olan fosil yakıt endüstrisinin zirveye katılım göstermesi ve finansal destekte bulunması iklim mücadelesinde verilen sözlerin ne kadar tutarsız olduğunu gösteriyor.  

Zirvedeki liderlerin, iklim değişikliği ile mücadele için verdiği ve vereceği taahhütlerle adil, şeffaf, hesap verebilir, acil uygulanabilir çözümler sunması gerektiği gerçeği her gün iklim savunucuları ve bilim insanları tarafından yinelenirken zirvenin güvenirliliği sorgulanmaya devam edecektir.  

ESG Turkey Danışmanlık
Canan SOYLU / Danışman