2022’nin son aylarında kuraklık sorununun üst düzeye tırmanmasının ardından 2023’ün ilk ayında da aşırı sıcaklık rekorları kırıldı. NASA ve Uluslar Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) tarafından yapılan bağımsız analizler sonucu, son on yılda dünya üzerinde 1880’lerden bu yana en sıcak 10 yılının sekizinin kaydedildiği belirtildi.

İklim bilimci Maximiliano Herrera’nın çalışmasında sunduğu verilere göre en az 8 Avrupa ülkesi; Polonya, İspanya, Danimarka, Çekya, Hollanda, Belarus, Litvanya ve Letonya en sıcak ocak ayını yaşıyor. İspanya’da ocak ayı başında sıcaklık 24 derecenin üstündeydi. Bahsi edilen hava olaylarının Avrupa tarihinin en aşırı olayı olarak değerlendirilebileceğini belirten Herrera, ilk defa Avrupa’da yaşanan aşırı bir hava durumu olayının Kuzey Amerika’daki en aşırı hava durumu olaylarıyla karşılaştırılabilecek boyutta olduğunu kaydetti.

Türkiye’de Son 52 Yılın En Sıcak Aralık Ayı

Türkiye’de ise aşırı kuraklık hâkim. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün sunduğu verilere göre Türkiye’nin birçok bölgesinde Eylül, Ekim ve Kasım’da şiddetli kuraklık kaydedildi. Aralık’ta ise Türkiye son 52 yılın en sıcak aralık ayını yaşadı. Bu sebeple birçok baraj dip seviyesini görürken mevcut halde İstanbul’un suyunu karşılaya barajların doluluk oranları gün geçtikçe düşmeye devam ediyor.

İstanbul’a Su Sağlayan Barajlarda Doluluk Oranı %50’nin Altında

İstanbul’a su sağlayan barajlar içerisinde doluluk oranı %50’nin üzerinde olan kalmadı. Bununla birlikte en yüksek doluluk oranı %38,19’la Terkos Barajı olarak kaydedilmiştir. Son dönemde Alibey Barajı %18,03, Sazlıdere Barajı %37,39, Kazandere %4,98 ve Pabuçdere Barajı %4,55 doluluk oranına sahip olduğu ölçülmüştür.

Gelecek nesillere yeşil bir dünya bırakmak, yaşanılabilir çevrenin varlığını sürdürmek için bir an önce su yönetimi konusunda çalışmalar yapılması gerektiği ön görülmektedir. Hali hazırda sürdürülen yönetim çalışmalarına da daha aktif bir görünüm verilmeli, verimliliği geliştirilmelidir.

Yeşil Gazete’nin İstanbul Teknik Üniversitesi, Meteoroloji Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Barış Önol’la gerçekleştirdikleri röportajda Dünya Meteoroloji Örgütü’nün son 30 yılın ortalamasını alarak mevsim normallerini ortaya koyduğunu ve bu anlamda mevcut “mevsim normalleri” dediğimiz rakamların 1990 ile 2020 aralığı olduğu belirtilmiştir.  1990-2020 aralığının son 20 yılının da iklim değişikliği altında olduğu ifade edilmiştir. Verilen bilgiler ışığında iklim değişikliği artık yeni normallerin arasında sayılmaktadır.

Konu hakkında yapılan çalışmalarda belirtilene göre İstanbul’a kar yaşının da dahil olduğu soğuk havalar genel anlamda şubat ayında gelecek. Kar yüksekliği; şubat sonu, mart başında en yüksek noktaya ulaşacak.

Kuraklıkla mücadelede kış aylarından umudun kesilmemesi gerektiğini aktarırken daha bahar yağmurlarının geleceğini hatırlatarak ESG Turkey Danışmanlık olarak sizlere umut dolu bir gün diliyoruz.